Perşembe, Aralık 01, 2005

Komik Telesekreter Mesajları



"Merhaba.. karım ve ben şu an size cevap veremiyoruz.. Ama numaranızı bırakırsanız işimiz biter bitmez sizi ararız.."

"Merhaba!! Biz Jim ve Sonya'yiz.. Şu anda telefonu açamıyoruz çünkü yapmayı çok sevdiğimiz bişeyle meşguluz... Sonya'nın tarzı yukarı aşağı, benim tarzım soldan sağa ve yavaş yavaş... Neyse siz mesajınızı bırakın, biz dişimizi fırçalamayı bitirince sizi ararız.."

"Merhaba..Ben John.. Telefon şirketinden arıyorsan, faturanızı ödedim merak etme... Anne Baba eğer sizseniz, bana acilen para gönderin.. Yatırım danışmanım eğer arayan sensen, bana yeteri kadar para göndermemişsin.. Erkek arkadaşlarımdan biriysen, bana borcun var ve hala paramı vermedin..Kız arkadaşlarımdan biriysen,
hiç endişelenme bende para bol"

"Merhaba.. şimdi de sen bişey söyle.."

"Merhaba.. ben şu anda evde diilim ama telesekreterim evde, benim yerime onunla konusun..şimdi size biiip diycek"

"Merhaba,ben David'in telesekreteriyim siz kimsiniz??"

"Merhaba.. Mesaj bırakırsanız sizi ararım.. "Seksi" bir mesaj bırakırsanız, sizi HEMEN ararım"

"Merhaba!!! John'un telesekreteri bozuldu.. Ben buzdolabıyım..."

"Merhaba.. bu konuşan bir makinedir.. Ben mesajları anlayabilirim..

Sahiplerim çok temiz insanlardır.Evimiz çok zevkli döşenmiştir..Bir sürü yardım kurumuna bağışta bulunmuşlardır.. Hey hala ordaysanız mesaj bırakın, onlar sizi geri arıycak kadar naziktirler"

"Bu bir telesekreter değildir.. Bu bir telepatik düşünce okuma makinesidir. Bip sesinden sonra adınızı, neden aradığınızı ve numaranızı düşünün, ben de sizi aramayı düşünücem"

"Merhaba.. Büyük ihtimalle evdeyim ama hoşlanmadığım birinin aramasından korkuyorum.. Mesajınızı bırakın, size geri dönmezsem demek ki o korktuğum sizsiniz"

"Merhaba.. ben George!! Şu anda size cevap veremiyorum.. Mesajınızı bırakın, ben size geri dönene kadar telefonun başından ayrılmayın"

"Lütfen sinyalden sonra mesajınızı bırakın.. Yine de sessiz kalma hakkınız var.. Çünkü söylediğiniz herşey kaydedilecek ve aleyhinize delil olarak kullanılacaktir...""



Spikerlerimizden İnciler




7 Eylül 2005 Ukrayna-Türkiye maçı
Ümit Aktan:

"Fatih Terim sahanın en ucundaki Okan'ı çıkartıyor. Okan görmemiş gibi davranıyor. Ukraynalı oyuncu geldi kendisine söyledi sen cıkacaksın diye. Okan da "ha benmi" şeklinde oraya doğru koşmaya başladı. ama ben biliyorum yürümesi bile daha hızlıdır Okan'ın"

Evet, sayın seyirciler hakem Ukraynalı oyunucuyu maçtan sonra evlat edinecekmiş gibi davranıyor.

14 Ağustos 2005 Arsenal-Newcastle maçı, Thierry Henry penaltıdan golü atar,
tv8 spikeri şöyle der: "Tarih affeder Henry affetmez".

Bir Barcelona maçı özetleri esnasında gaza gelen tv8 spikeri:

"Ronaldinho ve Eto gibi iki futbolcum olsun, yüz milyar borcum olsun sayın seyirciler

"Diagonal bir pas attı", ümit aktan

adananin ozel kanallarinin birindeki spiker:
-eveet adana demirspor sahaya "yaklaşık" 11 kişi çıktı.

Fc sion-galatasaray sampiyonlar ligi ön eleme macı
ümit aktan (galibiyetten sonra):
-Fc sion un adı bu günden sonra depre-sion olacak sayın seyirciler

Ümit Aktan, Dundee United vs. Trabzon maçında Hami'nin golünden sonra:
"Hami Dandi'ye dan diye çaktı"

Ümit Aktan, Grasshopers - Galatasaray maçında:
"Gollerimizi Hagi ile Arif attı sayın seyirciler. Bu tablo bana büyük
Türk bestecisi Haci Arif Bey'i hatırlatıyor nedense."

Ümit Aktan:
"Zaten bizim Nöşetel'den de 5 tane çocuğumuz var."

Galatasaray'ın Werder Bremen'e orda 2-1 yenilmesinden sonra umut
verici bir skor olduğu için sevinçli bir halde Mustafa Denizli'nin
yanına koşan Bülent Karpat:
"mustafa iki bir daha kaç eder?"

Bulent Karpat:
"Tugay, vurursa gol olur, vuruyoooor, aut..."


Maç: İngiltere - Türkiye Yayın: TRT
Spiker: Abidin Aydoğdu
Skor: 8-0
8. gol sonrasi:
"Vay anasını sayın seyirciler, bir gol daha yedik!?"

Kanal TRT 1, Barcelona - Real Madrid maçı oynanıyor, maçın özelliği
Luis Figo'nun Barcelona'dan Real Madrid'e transfer olduktan sonra
Real formasıyla ilk kez Nou Camp stadına çıkıyor olması. 100bin küsur
Barselona seyircisi Figo'ya her top gelişinde protesto ediyor ve maçı
anlatan Yalçın Çetin abimiz incileri sıralıyor:
"Evet az önce ekranda Figo yoktu ama uğultusundan onu
hissedebiliyorsunuz" "İspanyol televizyonu göstermiyor ama
tribünlerde Figo'nun pek de iç açıcı olmayan posterleri var sayın
seyirciler"

Euro2000, Türkiye çeyrek finale çıkmış, Hüseyin Başaran Ömer
Üründül'le rakibimiz Portekiz'i tartisiyor:
"Şimdi bu Portekiz'de Figo diye bir arkadaş var."

Maç: Kocaelispor - Besiktaş Yayin: TGRT
Spiker: Ümit Aktan
"Amokachi malvarlığını içine soktu..." (Amokachi altın zincirini
formasının içine sokmuştur.)

"Biz bu Almanya'yı sadece İnönü'de değil dünyanın her yerinde
yeneriz" "Aman aman Recep, aman aman Recep, aman Recep ve Gol" Anonim

Fenerbahçe-Karşıyaka maçı Öztürk Pekin:
"Aygün kaleci ile karşı karşıya...Aygün...Aygün!!...At onu
Aygün!!!!....Ahaha gooooll!!!!....Eehehooe ee e e yani futbolun
güzelliği için at Aygün, seyir zevki için at..."

İlker Yasin(1995)
Euro96 grup eleme maçı, İsviçre-Türkiye (1-2) Hakan Şükür bir gol
pozisyonunu kaçırdıktan sonra: "Hakan, önünde kocaman bir kale, bir
plase yapsan yetecek gole..."

Can Bartu, Atv'de Beşiktaş maçı yorumlarken:
"Walsh ikinci yarı çok etkisiz, kendisini oyunda hiç göremiyorum.."
(Walsh devre arasında oyundan çıkmıştır..)

Parma ve İnter arasında oynanan İtalya kupası maçı, Kanal TRT 1:
Parma takımı coşmuş maçı 6-1 önde götürüyor. Maçı anlatan Hüseyin
Başaran abi de coşmuş Parma'nın her atağında "Yedinci gol mü
geliyorr?" deyü bağırıyor. Son dakikalarda hepten çığırdan çıkıp
aşağıdaki kelime oyunlu cümleleri sarfediyor:
"Parma yine atakta... cünyır... cünyırrrr... yedi mi? yedi miii?
yemediiiiiii. kaleci Ballotta yemedi bu golü." (Hüseyin Başaran bu
espriyi yaptiktan sonra mikrofonu kapatıp kendi esprisine gülmüştür)

Manchester Utd-GS maçında Cantona Stumpf'a yaptığı faulden sonra özür
dilerken, Ümit Aktan:
"Bir Fransız bir Alman'dan, bir Türk ve bir İngiliz takımlarının
maçında özür diliyor."

Manchester Utd-GS maçının bitişini Ümit Aktan'dan dinliyoruz:
"Bu 90 dakikada üç sıfır.....lık bir Mançester galibiyetini bile az
gören seyirciye karşı, üç iki.....lik bir Galatasaray galibiyetinin
sevincini yaşarken, maçı üç üç bitirmenin üzüntüsünü yaşıyoruz"

Hüseyin Başaran, Şili-Brezilya maçı, sürekli Zamorano ile Ronaldo'yu
karıştırıyor. 4-1 biten maçın 3. golünü atan Ronaldo golü atarken:
"Zamorano sıyrıldı, Zamorano, Zamorano ve goool. Zamorano'nun golü
(kısa bir sessizlik) yine Zamorano dedim sayın seyirciler"

00/01 Şampiyonlar Ligi çeyrek final Galatasaray-Real Madrid radyodan.
Spiker: Ümit Aktan:
"Maç 2-0'dan 3-2'ye döndükten sonra Hagi yine yokluyor kaleyi. Ümit,
Hasan ve Jardel'den sonra Casillas'a bir ampul de ben takacağım
diyor. İspanya'da da varız real madrid. Madrid'de de variz, orda da
takariz.

"E tabi sevgi olayı Ercan" (Şu kel kafalı hakem oyundan çıkan haginin
elini sıkınca Tanju'nun Ercan Taner'e ettiği laf)

İlker Yasin Oliviera'nın hat-trick yaptığı Belçika-Türkiye maçı
esnasında:
"Evet sayın seyirciler elin zencisi, elin arabı hat-trick yapiyor
bizim Hakan'ımız bizim Oktay'ımız uyuyor"

Turgay Şeren Antep'teki G.antep - GS maçı ertesi:
"Yalniz şöyle de bi olay oldu, bi pozisyonda Emre topu aldi orta
sahadan gitti gitti "Batistuta" ona öyle bi vurdu ki hakemin orda
faulu verip Batistuta'ya bi de kırmızı kart çıkarması lazımdı, ama o
naaptı oyunu devam ettirdi Batistuta da bütün maç tekme attı.....

Abidin Aydoğdu Danimarka-Fransa maçını anlatırken Zidane koşarken
topa basar ve düşer:
"Evet Zidan'dan fantastik hareketler"

Peter Schmeichel bir pozisyonda sakatlanır ve ayağa kalkamaz:
"Şımaykıl 39 yaşında.. Acaba yaşlılıktan mı yerde kaldı, yoksa
gerçekten mi sakatlandı"

Yanlış karar veren hakemi seyirciler protesto eder:
"Bu dünyadaki en yalnız insanlar hakemlerdir sevgili seyirciler, bu
dünyanın her yerinde böyledir."

Akın Göksu, Meltem tv'de Peruggia-Trabzon UEFA kupası maçını
anlatıyor, bir ara yorumcu Hüseyin Tok'un ismini karıştırıyor:
"Evet sayın Top... eee top? top sahada.. sayın Tok.." Aynı maçta
Trabzon 3-1 öne geçince İtalyan taraftarlar ellerine ne geçerse
sahaya atıyor, yan hakem can havliyle bayrağını atıp sahanın ortasına
kaçıyor. bizim oyunculardan biri yalakalık olsun diye ofsayt
bayrağını alıp hakemlere getirirken:
"Evet, işte görüyorsunuz sayın seyirciler, sahaya Galatasaray bayrağı
atmışlar!!"

Galatasaray-Milan maçı (Sabri Urgan):
"Capone'un vuruşu ve top direğin ah üstünden dışarı gidiyor sayın
seyirciler. Resmen,ah üstü bu,az üstü diil sayin seyirciler.."

25.07.2001 tarihinde oynanan Galatasaray-Villaznia Şampiyonlar Ligi
2. öneleme turu ilk maçı. Maç Kanal D'den yayınlanıyor ve İlker Yasin
şakıyor:
"Ah arif... orda döndün mü vuracaksın taaak"

Galatasaray-PSG Kupa Galipleri 2.tur, Galatasaray maçın başında 2-0
galip:
"Vurdurmayalım oralardan..vuruyor..yapma
Hayrettiinnn..ahhhhh..yapma
yapma..."
Anonim

Rangers-Fenerbahçe maçında Fenerin kaçırdığı bi pozisyondan sonra
Ziya Şengül:
"Bu... bu... bu gol katliami baska bir sey degil.."

Tarih 19/09/2001, maç PSV Eindhoven-Galatasaray (yagmur yagmış, saha
ıslak ve ağırdır):
"Dileriz bu yağmur Cimbom'un gol çiçeklerini sulamak için yağıyordur!
Anonim

Sene 1988, GS - Monaco çeyrek final macı, Prekazi'nin unutulmaz golü
radyodan Orhan Ayhan tarafindan şöyle aksettirilir:
"Prekazi geliyooooor vuruyoooooor ohhhhha be Prekazi bu ne beee!"

Fenerbahce - Lyon maçı sonrasında, verilmeyen penaltı pozisyonu
hakkında yorumculardan biri "yüzde yüz penaltıydı" cümlesini
kullanır. Bunu duyan Ali Sami Alkış:
"Ne yüzde yüzü?? Binde bin, binde bin!"

Fenerbahçe-Bayern Leverkusen maçı:
"...Leverkusen çok gol kaçırdı. Bakalim futboldaki atamayana atarlar
kuralı işleyecek mi?..."
Anonim

Salı, Kasım 29, 2005

Öğrenci Evine Hırsız Girerse





-Abi sigaran var mı ya?
- Masanın üstüne bıraktım iki tane. Sen uyumaya devam et, ben gidiyordum zaten.
- Eyvallah abı. Çıkarken kapıyı sıkı çek. Biraz zor kapanıyor.
- Tamam oğlum sen yat (anuna koyiim sen mi beni ben mı seni soydum hipine!)

-Abi merhaba naapıyosun?
-Napıyım lan bulaşık yıkıyorum.
-Hayrola abi tanıyamadım.
-Hırsızım lan ben utanın oğlum utanın.
-Hıı abi sen devam et zaten sıra sendeydi bugün, bir de makarna suyu koysana.

-Abı ne çalacaksan çal işte, uğraşma uyuyom.
-Şu delphi notları nerde? Onları söyle bari. Kırtasiyeye satayım bari, 5 milyon eder belki.
-Nahhh veririm onları. İki saat yazdım ben.
-Edebiyatı ver bari.
-Masanın üstünde git al. zzzzzzzz

-Kalk ipne kalk! tü! Allah belanızı versin lan... Bu ne pislik, ipne sordum arkadaşına sıra sendeymiş
-?! Ne oluyo lan ??
-Ver bakayım o sopayı... Şu toza bak...
-Ama?
-Çekil... çekil... Ulan şu dağınıklığa bak... La ya bi misafir gelse?
-Ha?
-Ben bulaşığa giriyorum, sen de tuvaleti temizle pislik herif.

-Kalk lan kalk, şunları yerleştir.
-Höö.. Sen kimsin ? Abi bunlar ne.. saat. radyo. off off tabak. gümüş kaşık..
-Gençlık günlerim aklıma geldi.Dayanamadım
-Ağlama abı. Bi bak makarna var mı o torbada??

-Ulan bu ne dağınıklık böyle, köpek yaşamaz be burda.
-Abicim öğrenci evi bi el at toplayalım hadi.
-Bak yardım ederim ama PC yi götüreceğim giderken.
-Neden abi yavv?
-Kardeşim işim bu benim.
-Eyvallah abi sen öyle diyorsan öyledir.
(aynı gün akşam)
-beeerk PC nerde beee?
-Ya sabah çok iyi bir abi geldi. Evi topladık baksanıza.
-Kimmiş oğlum o iyi abi?
-Ya tanımıyorum evi toplamana yardım ederim ama PC'yi alırım giderken, dedi ben de tamam dedim.
-Laaaan laaaan salaaaaaaaaaaaaaaaaaaaak........................

-Allah, Allah e burda birileri oturuyor sanıyordum ben ..
-zzzzzzzzzzz....
-Iıyykk ne kokuyo burası bea.. Mutfağa bak, mutfak mı birahane mi belli değil ..
-(Gözlerini övüşturarak mutfağa gelir) Abi bi kahve yapsana bana yaa ..
-hönk ..
-Abi bakma mal mal yapıver işte .. Kendine de yap. Tamam sigaralar benden o sırada iki laflarız, kendime gelirim bende..
-(haalaaaaa hönkk..) Tanışıyomuyuz birader..
-Abi ya Emre'nın arkadaşısındır ya Selim'in ya Ferda'nın ya Uğür'un ya Sanem'in ya Duygu'nun ya Kemal'in vs vs vss..Bu eve girip çıkan belli değil ki..Ne farkeder; kimsen kimsin hepimiz öğrenci değil miyiz?
-Oha ohaa oğlum küçücük evi yurda çevirmişşiniz siz anlaşılan, ama içi boş..
-Nasıl içi boş abı..
-Bayağı oğlum 17 senelik hırsızım. İlk defa böyle boş ve pis kokulu bi ev görüyorum..
-Hırsız mı? Abi bana birşey yapma ne istiyorsan alabilirsin..
-Kafamı geçiyorsun oğlum sen? Ne var da neyi alacağım... Al şu paraları da birşeyler alın. Temizletin şu evi bir daha görmeyim.
-Höö .. Peki abı..

-Bu ne be? Çalınacak birşey yok, nasıl ev bu?
(öğrenci hırsızın girdiğini farkedince bi köşede bekler)
-Elli tane bira şişesi dışında...
(öğrenci hala beklemektedir.)
-Dağınıklığa bak..Hayrıma toparlayayım bari şurayı..Şu şişeleri atmakla başlayayım..
(Öğrenci hemen atılır) Abi dur ne yapıyosun?
-Ne yapayım, çalacak bir şey bulamayınca ortalığı toplamaya başladım.
-Abi onu demiyorum..Sen potansiyel beş ytl.yi çöpe atmaya çalışıyorsun ona engel olmaya çalışıyorum..

-Abı işte bu ev
-İyi oğlum hadi girelim
-Abi bu ne yaa? Fenerin pili bitti herhalde, evdeki hıç bir şeyi göremiyorum..
-Lan salak fenerde problem yok. Evde var problem.
-Nasıl yani?
-Lan gerizekalı, burası öğrenci evine benziyor.
-Eee ne olmuş ki?
-Allah cezanı versin...
-Ya abi ne var bundaa.
-Oğlum fener ışık veriyorda, ışığı alacak mücevher eşya filan yok. Boş boş duvar her yer..
-Yaa abi acıdım ben şimdi bu öğrencilere.
- Yaa oğlum gör gör..
-Abi şu diğer evden aşırdıklarımız var ya..
-Eee
-Onları sevabına buraya bıraksak diyorum haa
-İyi fikir ulan..Sevaptır. Sadakamız olsun anasını satayım..
-Abi büyüksün.
-Eee öyleyim

-Sen kimsin lan?
-Ben mi şey..
-Kimsin dedim ,kaldır ellerini!
-Evini soyacaktım sadece, affet elini ayağını öpeyim,bırak gideyim.
-Affetmemi istiyor musun?
-Evet, evet.
-O zaman önce kirli çamasırlarımı yıka..Ardından gömlekleri ütüle, sonra bulaşıkları yıka affederim.
-Emredersin abi.
-Ulan, şansa bak keşke her ay böyle hırsız girse yırttık valla

-Hadi oğlum bak ben planı yaptım. Bu evi soyacağız bu gece.
-Tamam abi hadi girelim.
-Hee girdik, başla bak mücehver falan ne bulursan topla.
-Abi, abi...
-Ne oldu yine ?
-Abi burda bir şey yok ki.
-Nasıl yok laannn??
-Abi bir halı var iki koltuk.
-Bırak, onları ne yapalım bee.
-Mutfağa bir bakayım abi ben.
-Tamam hadi çabuk ol !
-Bu ne yaaaaaaaaa ?!
-Buldun mu lan ne kadar para varmış ?
-Ne parası abi tezgah pislikle dolmuş.Hadi gel bir el atalım da temizleyelim .
-Laan salak biz temizlikçi miyiz hırsızız biz!!
-Yazık abi ya...
-Al şu mücehverleri bırak ta, evi temizlesinler
-Hadi abi sırf zarar bu ev kaçalım
-Çabuk lan uyanmasınlar bunlar şimdi açtır, yemek falan da ister.
-Haydi topuklayalım!!

(Hırsız)Ulan şu eve bir gireyim kapısı da sağlam değil..
(Ev Sahibi)Aha yakaladım, 3 aylık kirayı alalım koçum
- Abicim ben bu evde kalmıyorum..
-Giren çıkan belli değıl yalan söyleme..
-Ama abi..
-Kira aslanım kira...
-Abi ne kadardı?

Pazartesi, Kasım 28, 2005

Erzurumlu Naim Hoca




Naim Gölleroğlu Hoca emekli camii imamıydı. Bilgili, kültürlü bir insandı; özellikle tarih bilgisi çok kuvvetliydi. 69 yaşında akciğer kanserine yakalandığı güne kadar çarşıdaki 3 - 4 metrekarelik küçük dükkanında bakırcılık yaparak hayatını kazanıyordu. 4 yıl boyunca kanserle mücadele ettikten sonra 1999 yılının 13 Ekim günü, 73 yaşında vefat etti.

O kadar çok seviliyordu ki, istese bir tarikat kurup çuvalla para kazanabilirdi ama yobazlıkla hiç ilgisi olmayan, Atatürk ve Cumhuriyet aşığı bu değerli insan ömrünün sonuna kadar bakıra çekiç vurarak ekmeğini kazandı. Emekli maaşına ise el sürmüyor, Mehmetçik Vakfı'na bağışlıyordu. Dükkanının duvarında bir Atatürk resmi ve Türk Bayrağı asılıydı. Kendisini ziyarete gelenlere din değil, Kuva-yı Milliye'yi ve Atatürk'ü anlatırdı... Bölgede çok sevilen bir kişi olduğu için bakanlar, milletvekilleri, siyasi parti liderleri oy umuduyla sık sık kapısını çalarlardı ama hiçbirine yüz vermezdi.Hem şair, hem de nüktedandı; şiirleri ve nükteleri vefatından sonra kitap haline getirildi. Şiirlerinin çoğunu Atatürk için yazmıştı.

Vefat ettiği gün bütün Erzurum ağladı. Bir tane esnaf bile dükkanını açmadı. Türkiye'nin dört bir yanından gelen yüzbinlerce kişi cenazesine katıldı. Kalabalık camiiye sığmadığı için cenaze namazı caddelerde kılındı. Başta Korgeneral olmak üzere 9. Kolordu Komutanlığı'nın tüm subayları da cenaze törenindeydiler çünkü rahmetli
Naim Hoca gerçek bir Atatürkçüydü. Naaşı geçerken tüm askerler selam durdular ve üzerinde Atatürk resmi olan bir çelengi kabrine koydular. En büyük özelliği de "moskof" dediği komünistlerden aşırı derecede nefret etmesiydi, tüm Erzurumlular gibi...

İşte Naim Hoca'nın yaşadığı bazı olaylar:

********************************

Erzurumlu Naim Hoca yine hareretli bir vaaz veriyordu. Günah ve sevap konusunu anlatıyor, insanIn günahıda, sevabıda bu dünyada kazanacağından söz ediyordu Konuyu anlattı anlattı, en sonunda şöyle dedi:
- Bahın gözüm cemaat ! Günahnan sevap neye benzer bilirmisiz? Hani yeni çıhmış bir maçine varya, bankalara goymuşlar, bele gidir içinden para çekirsen.. Bu arada cemaatten biri "Hocam onun adı BANKAMATİK" diye ikazda bulundu.
Naim Hoca tastik ederek:
- Temam, işte o matik varya, ona gidir bir kart sohirsen sonra birgaç numara yazirsan. Eğer daha önce para yatırmışsan maçine hemen istediğin parayi verir. Yoh daha önce para yatırmamışsan, maçine sene diyir çi :
"Ula gavat, sen ne parasi yatırdınki şimdi de benden isdirsen? Hadi ordan çekil!... " İşte sevapda buna benzer. Eğer bu dünyada sevap yaparsan , öbür dünyada garşına gelir. Yapmassan, heç bir şey bekleme!...


******************

Merhum birgün Erzurumsporun maçına gider, oynanan oyundan memnun değil fena halde canı sıkılır. Bir türlü maç istediği gibi gitmez tepki vermesi gerekiyor, bağırır çağırır olmaz canı fena halde sıkılan hoca yanındaki kişiye döner bir hışımla;

"Ula uşağ ne durirsen avu fitbolcilere bir söysene."

Yanındaki adam bir güzel küfür yağdırır.

"Eferim ola şimdi rahatladım seni gidi hırpo seni başka zaman sakın bele küfür etme temam mi"

************

Erzurumspor 1.Ligde olduğu zamanlarda önemli bir maç var günlerden de cuma günü ve maç saati ile namaz saati çakışıyor. Kendisi de maçta, soruyorlar Naim hocaya;

" Hocam cuma namazını kaçıryoruz"

Naim hoca ;

" Namazın kazası(telafisi) olur ama böyle bir maçın kazası olmaz "

**************

Bir gün camide vaaz verirken dar kotlar hakkında şöyle demiş:
-Garilariniza gızlarınıza o daracık kotları giydirmeyin, ey cemaat herbiyerleri ortada. Cemaatten biri seslenmiş:
-Ama Hoca, senin kızların da giyir.
Hhoca:
-He ama çokta yakışır bacaksızlara.

**************

Rahmetli Naim Hoca camide vaaz verirken ,sırtını duvara ya da direğe dayayıp uyuyanlara kızar , sağ işaret parmağını sol dirseğine getirip şöyle dermiş :
- Müslüman ahan bele gedayıf dolmalarıni götürirsiz, gelir camide de hır hır uyursiz, hele gahın uşah,gahın, ellem gullem etmeyin.

**************

Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ömer Nasuhi Bilmen Hoca Erzurum'a gelmişken okuduğu medreseyi de ziyaret etmek ister ve Şeyhler medresesine gider.O sıralarda da Naim Hoca hem Şeyhler Camiinde müezzinlik yapmaktadır hem de yanındaki medresede talebe okutmaktadır. Uzun ağızlığına cıgarasını takmış, bir ayağını uzatmış, Hocanın verdiği selamı "elesine" almıştır. Gelen başında biraz bekleyince:
-Gurban adın bağışla, der Naim Hoca.
Başında bekleyen:
-Ömer Nasuhi
Naim Hoca'da jeton düşer gibi olur.
-Bülmeni de var mi?
-Evet. Naim Hoca yerinden fırlar ve Ömer Nasuhi Hocanın eline uzanırken:
-Buyurun ceneze namazına, der.

**************

Teravih namazı sırasında gürültü yapan ve hocadan evvel veya sonra secdeye varan; caminin mahfel denilen üst kısmındaki kadınları şöyle uyarır Hoca:

-Mahfildeki garılar, ele tek tek yatıp galhmak yok. Bundan sonra bennen yatıp, bennen bereber galhacahsız!

*************

Bir Ramazan günü Erzurumlu iki arkadaş Naim Hoca'ya giderek bir mesele danışırlar. Ramazanın ortasında Antalya'ya gidecek olan bu iki arkadaş, denize girerlerse Oruçlarının bozulup bozulmayacaklarını öğrenmek isterler. Hocaya :
- "Hocam, acaba Ramazanda denize girersek orucumuz bozulur mu bozulmaz mı?" diye sorarlar. Naim Hoca, her zaman ki haliyle önce gözlerini büzer ve düşünür, sonra da şu cevabı verir:
- Uşah Ramazanda siz denize girersez orucuz bozulmaz, ama deniz size girerse orucuz bozulur.

***************

Erzurumspor yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da yenerse ligde kalacaktır. Hoca'dan dua etmesini isterler:
- Hocam bi dua et de takım yensin, heç degilse berabere galsın.
Hoca dua eder. Maçın 90 dakikası berabere biter ama Erzurumspor uzatmalarda bir gol yer ve küme düşer. Taraftarlar:
-Ne biçim dua ettin" diye Hoca'ya çıkışırlar. Hoca:
- Ula uşah ben 90 dekke için dua ettim. Ne bülim gavat uzadacah!.

*****************

Bir keresinde Erzurumlu Naim Hoca çıkmış vaaz kürsüsüne, başlamış guslün farzlarını anlatmaya. Farzlardan ikisi aklına gelir, üçüncüsü gelmezmiş. Naim Hoca Erzurum şivesiyle kürsüden cemaate sorar:

"Söyleseniz be zemaat, öbürü neydi?"

*******************

Ceviz Kabuğu programında sık sık "Hele bi dal cugara verde içek" deyip, tek ayağını altına alıp bir türlü edememiştir.

*******************

Yıllar önceydi. Merhum Naim Hoca'nın dükkanı soyulmuş dediler. Geçmiş olsun demek üzere; iki kişi otursa yeni gelen üçüncüye yer kalmayan- minik dükkanına uğradım. Her zamanki gibi neşeliydi, yine nükte ve beyitleriyle karşıladı. Doğrusu şaşırmıştım. Üzerinde, para pul altın nesi varsa içinde yer alan minnacık kasası da götürülen, Erzurum'un millî şahsiyetlerinden Naim Hoca'da, hiç de soyulmuş adam havası yoktu. Ben geçmiş olsun dedikten sonra hayretimi de dile getirdim ve sebebini sordum.

-Varisler üzülsün! dedi, Allah rızkımı hep verdi, yine de verecektir. Fazlası onlara kalacaktı.

Meğerse bu, üçüncü soygunmuş. Geçen yıl rahmetli olunca bir vesile ile bu hatıramı anlattığım zaman sohbette hazır bulunan bir Erzurumlu, Naim hoca'nın ölümünden önce, dükkanının sekizinci sefer soyulduğunu
ilave etti. ( Bu anı sayın Prof. Dr. İbrahim CANAN aittir. Bu son hatıraya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.)

(Ruhu şad olsun)

Buraya Çöp Dökmeyiniz!





Buraya çöp döken sıkıyorsa biraz beklesin! (Pendik)

***

Buraya çöp atmayın, yakalarsam yediririm o çöpleri (Kasımpaşa)

***

Buraya çöp atan Allah katında cezalandırılacaktır.(Sefaköy)

***

Buraya çöp atan için artık bişey yazmayacağım...İçimden ne dediğimi herkes biliyordur herhalde (Bağcılar)

***

Buraya çöp atan namussuzdur. Salı ve Cuma hariç. (Büyükdere itfaiyesinin yan duvarı)

***

Çöp atma ağır konuşurum. (Bursa)

***

Çöp döken şerefsizdir. Yorum yapan da. (Aydın)

***

Buraya çöp döken sayın eşşek. Görüntü hoşuna gidiyor mu? Konteynır 2m ilerde. (Beşiktaş)

***

Buraya çöp dökmeyin. Çok çok çok çok rica....(İzmir)

***

Buraya çöp döken eşşektir ve yasaktır. (Eskişehir)

***

Arsaya çöp atanı severim. (Dikilitaş'ta bir çöp tenekesi üstünde)

***

Buraya çöp atmak yasaktır. İnsansan annarsın. Annamazsan uygun bir zamanda arkadaşlarla öğretiriz. (Eskişehir)

***

Buraya gündüz çöp dökmek yasaktır. (farklı bi boyayla) Gece de yasaktır. (Tekirdağ)

***

Sayın Afyonlular! Çekirdekleri ve çöpleri evinizde de mi yerlere atıyorsunuz? (Geçen sene Afyon fuarında yaklaşık 50 ayrı yerde yazan uyarı yazısı)

***

Buraya çöp döken öldürülür. (Soğanlı)

***

Çöp dökmek yasaktır. Bir daha olmasın. (Cihangir)

***

Hey, çöp dökme sakın!. (Antalya)

***

Buraya çöp döken gevşektir. (Diyarbakır)

***

Buraya çöp döken hayvansa zaten hayvandır, küçükse babası hayvandır, büyükse hayvanoğlu hayvandır.(Adana)

***

İnsanlar için çöp dökme günleri:
Salı Perşembe
Hayvanlar için çöp dökme günleri.:
Her gün (Üsküdar)

***

Buraya çöp döktükçe hayvanlara daha da çok yakınlaşıyorum. (İzmit)

***

İlimdir insanlığın rehberi, bina köşeleridir eşşeklerin çöp dökme yeri. (Cihangir)

***

Buraya çöp döken Türk vatandaşı değildir. (Sultanahmet)

***

Buraya çöp döken ahlaksız, terbiyesiz,insanlık dışı şahsiyeti yakalarsam çok fena döveceğim.(Moda)

***

Şerefsiz çöp atma. (Şirinevler)

***

Hayvan; buraya çöp dökme, bu tabelayı sökme,sökersen kaçacak yer ara. (Ortaköy)

***

Buraya çöp dökmek utanç vericidir...(Karşıyaka/Bostanlı)

***

Buraya çöp bırakan karısını da bıraksın!

***

Buraya çöp dökeni tavana asarım, smaç basarım. (Sanayii Mahallesi)

***


Pazar, Kasım 27, 2005

Annelerimizden neler öğrendik?




İyi Yapılmış Bir İşi Takdir Etmeyi:

(Kardeşimle Kavga ediyorum)
"Bana bakın, gidin birbirinizi dışarda gebertın, evi daha yeni temizledim...!!!"

Duaların Gücünü:
"Yat kalk dua et ki baban video'yu bozduğunu farketmedi..."

Zamana Karşı Yarışmayı:
"O maketlerini 5 dk. İçinde topla yoksa bir tekme attığım gibi hepsini karşı bahçeden toplarsın.."

Mantıklı Düşünmeyi:
"Ben öyle diyorsam öyledir...!!!"

İleri Görüşlü Olmayı:
"Çıkmadan önce temiz bir çamaşır giy.. Yolda Allah korusun başına birşey gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun."

Hayatın Trajikomik Yanlarını:
"Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürücem

Hayatın Çelişkilerle Dolu Olduğunu:
"Kapa çeneni ve yemeğini ye...!!"

Dayanıklı Olmayı:
" O yemek (pırasa) bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!"

Hava Raporu Tahmini Yapmayı:
"Şu dağınıklığa bak... Yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır..."

Abartmayı:
"Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri girme diye!!

Genetik Bilgileri:
"Babana çekeceğine biraz bana çekseydin n'olurdu..."

Olağanüstü Durumlara Karşı Hazırlıklı Olmayı:
"Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! 'Kafana uçak düşecek kenara çekil" diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi......!!!!"

Kıskanmayı:
" Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyor musun..."

Sabırlı Olmayı:
"Baban eve gelsin, sen görürsün''

Hakkımızı Alacağımızı:
"Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımi"

Diyolog Kurmayı:
"Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!!"
"Ne söyleyeyim anne?"
"Sus!! Bana cevap verme!!!"

Tıp Bilgilerini:
"Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin"

Olgun Olmayı:
"Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin."

Genetik Bilgileri:
"Şuraya bak aynı babasına çekti."

Bilgeliği :
"Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman."

Ve



....Adaleti:
"Bir gün senin de çocukların olacak.. İnşallah onlar da sana senin şimdi bana yaptıklarını yaparlar..."

Ünlülerin günlüklerinden küçük bölümler




Sevgili günlük,
Herkes, herşey altüst oldu, güvenebildiğim dostlarımdan sadece brütüs kaldı.

-Sezar -

************************

Sevgili günlük,

Bizim imparator iyice sapıttı. "Ülkenin etrafına duvar örün!" diye tutturdu. yok ebe... ! Bu adam ya ülke sınırlarını bilmiyor ya da bizimle kafa geçiyor!

-MÖ 200, Çinli bir mimar-


************************


Sevgili günlük,

İçimden bir ses aya gidilecek, Roma bölünecek falan diyor.
Hatta ikiz kuleler yıkılacak diyor, ama ben ikiz kulelerin ne olduğunu bile bilmiyorum. Hayırlısı olsun...

-1550, Nostradamus-


************************

Sevgili günlük,

Senden başka derdimi anlatabileceğim kimse yok! Alt tarafı bir
elma yaa! Bir elma kadar değerim yokmuş.

-Adem-


************************


Sevgili günlük,
Kraliçenin sponsorluğunda aylarca okyanuslarda dolandım, bula bula
Hindistan'ı buldum. Şansımı ... im! Ben şimdi kraliçeye ne diycem? Ta.ak geçmez mı benimle, "Kristof Efendi Hindistanı mı buldun, tebrik ederim!" diye.

-1492, Kristof Kolomb-


************************

Sevgili günlük,
Bir yemin ettim ki dönemem.


-Hipokrat-


************************


Sevgili günlük,

Aramızda kalsın ama, bizim stajer monica var ya, taş gibi
şerefsizim! Şeytan diyor, at sunu oval ofise, kim nereden duyacak ki!

-2000, Bill Clinton-


************************


Sevgili takvim,
Yarın beni başbakan yaptılar. ben de Ankara'ya liman yaparak
millete olan borcumu ödeteceğim. Ama çok yoruluyorum. hatta yorgunluktan sürekli haşülüsas, haşülünas, haşülas, haşünılaş, hass...

-2001, Çiller-

************************


Sevgili günlük,

Bu Rus hatun var ya, beni yiyip bitirdi. ulan bir gece takılsam şu
hatunla duyan olur mu acep?

-1711, Baltacı-

************************

Sevgili günlük,
Bugün hava bulutlu. Yağmur çiseliceyek galiba. Romatizmalarım azdı.
Uzun sürmese bari.

-Nuh-

************************

Sevgili günlük,

Yaptığım o kadar fetihten sonra tarih beni yüzyıllar boyunca kimse unutmayacak ama öyle bir laf bulmalayım ki, her söylenildiğinde beni hatırlasın insanlar.
(-Ko. ko komutanım ih ih ihtiyacımız va.. var

- Neye ihtiyacamız var

-Para para para

-Buldum sonunda)


-Napolyon-

************************