Cumartesi, Temmuz 07, 2007

Barış Akarsu'dan (Şarkı)




Öyle Bir Geçer Zaman ki;



Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar;



Gönül;



Bu Kalp Seni Unutur mu;



Unutmaz...

Güzin Abla (yazı)


İzmir’den M.T. soruyor:
Hocam, ben 38 yaşında, kimya ögretmeni bir genç bayanım. Üç ay kadar önce kısmetim açıldı ve iyi niyetli bir gençle tanıştım. Gecen hafta da nişanlandık. Mutluluktan uçuyordum ki dün laboratuarda korkunç bir sey keşfettim. Nişanlımın bana aldığı yüzüğü denemek için civaya attım, ve maalesef yüzdü. Halbuki saf altının özgül ağırlığı civaninkinden fazla, batması gerekirdi. Demek bana aldığı yüzük saf altın değil, öyleyse sevgisi de saf olamaz. şimdi ben bu civayi nişanlımın yemeğine koyup bu işi bitirmeyi düşünüyorum, ne dersiniz?

Güzin Abla’nın cevabı:


Arşimet’in hayatına her yönüyle vakıf olduğunuz anlaşılıyor. Yalnız yüzey gerilimini hesaba katmamışsınız, civanin yüzey gerilimi suyunkinden çok daha fazladır. Böylece kendinden ağır cisimleri de kaldırabilir, çünkü o cisim batarken ortaya çıkartacağı yüzey için harcaması gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. Ayrıca civanin saf olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar vermeyin derim.

*************

Güzin abla bir çocukla beraberim bmwsi var... evi var.. + yakışıklı geçen hafta beni ailesiyle tanıştırmaya evlerine davet etti neyse abla gittik fakat ailesi acil gitmiş.

Birer bardak kola içtik fakat sevgilim kolayı içer içmez yanımda uyuya kaldı.
Sence beni seviyor mu güzin ablacım ?

Güzin ablanın cevabı : kızım sen kadir gecesinde doğmuşşun.


*************

Ablacığım, geçen gün yolda giderken uzun boylu, sarı saçlı, mavi gözlü hayallerimin erkeğine rastladım. Onun da bana karşı gizli bir hissi varmışki,
“Hav ken ay go tu Sultanahmet?” dedi. Bende “Ancak Müslüman olup Orhan adını alırsa kendisiyle evlenebileceğimi söyledim. Ben Orhan adını çok severim. Ama çocuk sünnet olmak istemiyormuş. Ablacım, sünnet olmadan Müslüman olunmaz mı, Yaşar Nuri Hoca’ya bir sorarmısın?”
Hayriye Hevesli

Sevgili kızım, oğlan sana Sultanahmet’e nasıl gideceğini sormuş sadece. Turistlerin şeyini filan rahat bırakın. Kendine Müslüman bir kısmet ara. Mevla’dan umut kseilmez


************

Kolbastı Oyunu (video)



Trabzon Kolbastı (hoptek) oyununu başarıyla icra eden arkadaşlar.Kolbastı oyunu küçük bir sokak olan Faroz'dan (şimdi mahalledir tabii) çıkmıştır. 1980'lerden sonra trabzon geneline yayılmıştır. İlçelerde de bilinmez. Oyun komik bir oyundur. Bir çok figuru vardır. şu anki konumuna asılnda 1985 lerden sonra gelmiştir. Gençler mahalle aralarında darbuka ile oynarlar.

Oyunda bir çok figur vardır. Ağ atma/çekme, Olta atma, balık çekme, tokatlama, kalp masajı yapma, vazgeçilmez Türk figüru kılıç-kalkan, kürek çekme v.s. Youtube den kolbastı videolarına bakarken gördüm ki, avrudaki gençler, berak, rep figurlerini de bu oyuna eklemeye başlanmış.

İlginçtir, Trabzon'lu gençlerin %40-50'si bu oyunu ve horonu iyi biliyor olmasına rağmen, gurbetçi gençlerimizin %80 biliyordur, kolbastıyı, horonu, hopteki.. Aşağıda da bu oyunun figuru az ama güzel bir örneği var.

Normalde gençler yere çömelerek bir halka oluşturacak şekilde oturur. Ve 2 şer kişi karşılıklı olarak oynar. Her 2'li grup bir figüru oynayıp, yerine geçerken yerine yenileri kalkar.


Kaynak:http://www.findikkabugu.net/blog/yorum.aspx?bno=616

Salı, Temmuz 03, 2007

Abdurrahman Boztaş Eşeğiyle Meclise Koşuyor (video)



Abdurrahman Boztaş bindiği eşeğiyle vaatlerini anlatıyor.