Salı, Aralık 06, 2005

Özlü Yaşam


Özlü Yaşam

  • 7 yaşında babasını kaybetti. Yalnız ve içine kapanık biri olarak yaşamaya zorlandı.

  • 8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı. Tarlalarda karga kovaladı.

  • 10 yaşında yüzü kanlar içinde kalıncaya kadar "hoca" sından dayak yedi.

  • 17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.

  • 24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına hücrede yattı

  • 25 yaşında sürgüne gönderildi.

  • 27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulunduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilen edilirken, o hiç önemsenmiyordu bile.
    Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.

  • 30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanın eline geçti.

  • 30 yaşında amiri, onu kendinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.

  • 37 yaşında böbrek hastalığından 2 ay hasta ve yalnız yattı.

  • 37 yaşında komutan olarak atandığı ordu dağıtıldı.

  • 38 yaşında savunma bakanı tarafından görevinden alındı.

  • 38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve giydiği redingotu başkasından ödünç aldı. Cebinde ise sadece 80 lirası vardı.

  • 38 yaşında tutuklama kararı çıkartıldı.

  • 38 yaşında en yakın beş arkadşından üçü, onun Kongre temsil heyetine üye olmaması için oy ullandı.

  • 39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.

Sonra... 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu !

Bu öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk'e aittir.

Yaşamımızda başarılı olmanızı engelleyen
ama Atatürk'ün karşısına çıkmamış bir engel var mı?


"Ya ümitsizsiniz ya da ümit sizsiniz ya çaresizsiniz ya da çare sizsiniz”

(Behçet Necatigil)


Hiç yorum yok: