Cuma, Kasım 10, 2006

Neden Soykırım Yapamayız (yazı)


Ne zaman soykırım iddiaları ortaya atılsa aynı şeyi söylerim.

Biz soykırım yapamayız. Yapmış da olamayız. Neden mi? Çünkü
soykırım sistemli bir olay. Bizim bünyemize aykırı. Anlatayım,
görün.

Örneğin Naziler... 6 milyon Yahudiyi, Çingeneyi, solcuyu, eşcinseli, aykırı
insanı yoketmek için inanılmaz bir düzenek kurulmuş. Bu insanlar önce tek
tek fişlenmiş. Bulundukları yerler işaretlenmiş.Secereleri çıkartılmış. Adresleri belirlenmiş. Evlerinden alınmışlar.bir araya getirilip bir başka yere sonra başkasına nakledilmişler. Bunlar için özel kamplar yapılmış.

Trenler tahsis edilmiş. Buralara gönderilmişler, değerli eşyaları ayrılmış,
altın dişleri sökülmüş, saçları kesilmiş, üniforma giydirilmiş, kamplara
konulmuşlar.Sonra bu insanlar kamplarda çalıştırılmışlar. Gaz odaları, fırınlar
yapılmış.

Mühendisler, bilimadamları çalışmış. En kolay, en ucuz şekilde bunları
yoketmenin yollarını bulmuşlar. Binlerce insan, binlerce subay, asker,
polis, görevli, gönüllü hep beraber yıllarca bunun için inanılmaz bir
sistem ve hiyerarşi içinde çalışmış.En küçük bir aksama olmaması için SS teşkilatı deliler gibi çaba harcamış.Kimse, 'biz ne yapıyoruz,' diye sormamış.

Böyle bir sistemi biz, bırakın bir azınlığı yoketmeyi, kendimizi kurtarmak
için bile kuramayız.

Bir kere bizde bu boyutta bir organizasyon yapılamaz. Yapılsa yıllar boyu
devam edemez. Biz merhametli milletiz.

Öyle yukarıdan emir geldi diye çoluğu çocuğu gaz odalarına yollayacak
birkaç manyak çıksa da binlerce manyak birarada bunu yapamaz.

Zaten torpil olayı devreye girer hemen. 'Yahu şu geçen aile bizim komşu,
bunları idare ediverelim,' demeye başladık mı fırına girecek kimse kalmaz.

Hadi diyelim getirdin insanları fırının önüne. Başındaki görevli, 'iki kişi
için fırını yakamam, bekleyin hepsini getirin, öyle...' demeyecek mi?

Ayrıca bizde böyle delinin biri milleti yoketmeye karar verdi diye her
dediğini yapacak bu kadar adam bulunmaz.

Mutlaka itiraz ederiz biz. İmparatorluk zamanında bile böyle bir sistem
kurulamadı memlekette. Bize öyle tiranmış, diktatörmüş, sökmez bunlar.

Askeri darbe yapan Kenan Evren bile bütün gücüne rağmen kapı kapı gezip
'vallahi ben aslında diktatör değilim, durum çok fenaydı, mecburen darbe
yaptık, biraz işleri yoluna koyalım meraklısı değiliz, gidip salatalık
ekeceğiz,' şeklinde konuşmalar yapıyordu. Yine de milletin gözüne giremedi,
ayrı.

Memleketin en ciddi, en sıkı, en sistemli yeri neresi diye sorsak herkes
askeriye diye cevap verir. Gittik askerlik yaptık, gördük. Orada bile
hemşerisini bulan işini yürütüyor, araziye uyuyordu. Bizim yapabildiğimiz
en büyük katliam, belediyelerin, arada bir, üç tane zavallı titreyen köpeği
itlaf etme konusundaki acınası çabasından ibarettir.

Onu da yakalayalım derken zabıta kendi telef olur.

Kürşat Başar

Kaynak:http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/01/08/yazarlar/yazarlar261.html

Hiç yorum yok: