








23. Universiade 2005 İzmir Yaz Oyunları'nda uzun atlama müsabakaları da yapıldı.
14 Temmuz 1789 Fransız İhtilali'nin yıldönümü kutlamalarından bir görüntü.
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu, Fransa Federasyonu ve Rene Metge Concept işbirliğiyle gerçekleştirilen Dünya Cross Country Şampiyonası'nın dördüncü ayağına katılan Türk ve yabancı ekipler Bolu'daki güzergahta yer alan yaylalarda yola aniden çıkan inek ve kümes hayvanları nedeniyle zor anlar yaşadı.
Bu yıl ilk kez düzenlenen Özürlüler Özgür Olmalı başlıklı fotoğraf yarışmasında Anadolu Ajansı muhabiri Fırat Yurdakul "Engellenemeyen Dans Tutkusu" adlı bu fotoğrafıyla ikincilik ödülü aldı.
Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Kutlular köyünde yaşayan Mehmet Yılmaz ormanda bulduğu öksüz ayılara hem annelik hem babalık yaptı.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde herkesin sevgilisi haline gelen pelikan.
Yağmur bazen su baskını, bazen yoğun trafik, bazen de elektrik kesintisi anlamına gelir. Bazıları için ise "yalnızlık"
İzmir'in Pasaport ilçesi sahilinden bir görüntü.
Anne hep annedir. Kedi bile olsa.
Karadenizli kadınlar hayvanları için topladıkları bu yeşillikleri 5 kilometre boyunca yorulmadan taşıdı.
Ramazan ayından bir görüntü.
Fethiye'de denizin altı da en az sahiller ve çevredeki tarihi kalıntılar kadar ilgi çekiyor.
İstanbul'da fırtınalı bir gece. Ve işte 'o anların' peşinde koşan fotoğrafçılar için kaçırılmayacak bir görüntü.
23. Universiada İzmir Yaz Oyunları'ndan bir görüntü.
Kaynak: (fotogaleri.hurriyet.com.tr)
1 - Takım çalışmasına yatkın:
İki eliyle bi şeyi doğrultamayan, lakin kalabalığın arasında kaynamayı becerebilen ve iş yapıyo imajı çizebilen; çakal.
2 - Motivasyonu yüksek:
Sazan gibi her işe atlayan,bilumum angarya yüklenebilir şahsiyet.
3 - Etkili sunuş yeteneğine sahip:
Ortalamanın üzerinde güzel/ yakışıklı kişi.
4 - Beden dilini iyi kullanabilen:
"Bi su alabilir miyim" derken kaşı gözü oynayan sakat kişilik.
5 - Problem çözme yeteneği olan:
Havuz problemleri çözerek büyümüş olduğundan her konuda çözülecek bir problem arayan, rahatsız mizaçlı kolej talebesi; problem çözebiliyosa, problem de çıkartabilir,dikkatle izlenmesi lazım gelir.
6 - Stresle başa çıkabilir:
Dünya yansa umurunda olmayan rahat kişilik, gevşeklikte ve lakaytlıkta sınır tanımayan. (Not: Polyanagillerin istihdam edilebilenleri de benzer özellikler gösterir, zinhar karıştırılmamalıdırlar)
7 - Zamanı iyi kullanan:
Müdürünün ruhu bile duymadan,mesai saatleri içinde kahve içip fal baktıran, internette gezip solitare oynayan, icabında kuaföre gidip saç-baş bile yaptıran yaratıcı, neşeli, eğlenceli kişilik; ha bir de saat 6 oldu mu bi dakka bile durmaz ve çıkar gider bu tipler.
8 - Değişime açık:
Yalaka, bukalemun, fırıldak kişilik. Koç'luk yapabilir : Ara gaz verip çalışanları bedavaya çalışmaya ikna edebilen hin oglu hin.
9 - Etkili satış becerilerine sahip:
Ağızlarından girip burunlarından çıkmak suretiyle, müşterileri kandırmayı başarabilen tilki şahsiyet; herşeyi satabilir bu tipler, sizi de satabilir, dikkatli olun.
10 - Müşteri odaklı:
Şirkete karşı müşterilerle ittifak yapan hain tip; brütüs.
11 - Temsil yeteneği olan:
Her toplantıda basına demeç veriyormuşçasına havalara giren, kendini birşey sanan.. havada kişilik.
12 - Uyumlu:
Suya sabuna dokunmayan, etliye sütlüye karışmayan silik kişican, TRT'nin beraber ve solo şarkılar korosunda 30 yıl soloya çıkmadan durabilir, otistik de olabilir.
13 - Dışarıya açık bir kişiliğe sahip:
Sürekli ofis dışında.
14 - İyi iletişim becerilerine sahip:
Sürekli telefonla konuşur.
15 - Ortalama bir eleman:
Kafası pek basmaz.
16 - Üstün niteliklere sahip:
Şimdiye kadar önemli bir hata yapmadı. İşi her zaman birinci önceliktir : Flört bulamayacak kadar çirkin.
17 - Ailesinin sosyal hayatı aktiftir:
Eşi ve çocukları da kafayı çeker.
18 - Bağımsız çalışabilir:
Kimse tam olarak ne iş yaptığını bilmez.
19 - Süratli düşünür:
İyi bahaneler uydurur.
20 - Dikkatlice düşünür:
Karar veremez.
21 - Mantığını iyi kullanır:
İşi başkasına yaptırır.
22 - Kendini çok iyi ifade edebilir:
Türkçe konuşabilir.
23 - Liderlik yeteneklerine sahiptir:
Uzun boyludur veya bağıra çağıra konuşur.
24 - Geleceği çok iyi okur:
Bayağı şanslıdır.
25 - Neşesi yerindedir:
Belden aşağı birçok fıkra bilir.
26 - Kariyerine çok önem verir:
Adamı arkadan bıçaklayabilir.
27 - Sadıktır ve güvenilirdir:
Başka yerde iş bulamamıştır.
İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş:
"Baba, meraba.. Ben Lale...."
"Ooooo. Güzel kızım benim. Nabersin bakalım?..."
"Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla..."
"Hayırdır? Bi sorun mu var?...
Kız ağlamaya başlar; babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir:
"Noldu kızım? Anlatsana..."
"Murat evi terketti. Boşanmak istiyormuş..."
"Ne evi kızım? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun?..."
"Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı ya. Ben onunla evlendim."
"İyi halt ettin! Neyse, artık yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın..."
"Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollayacakmış...."
"Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?"
"Ama babacığım. O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir pislik yapacağını."
"Peki. Olan olmuş artık. Yarın havale ederim parayı...Öğleden sonra bankaya gidip çekersin; sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotoğrafları..."
"Sağol baba. Eeee. Şey....Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var..."
Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur:
"Kürtaj mı? Bi de hamile mi kaldın o çocuktan sen?..."
"Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı...Zaten o yüzden ayrılıyoruz ya...."
Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır:
"Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allahım.. Nedir bu başımıza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını..."
"İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü..."
Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürebilir:
"Okuldan mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık?... Eh be kızım sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adım attırmıycam sana. İlk isteyenle de evlendiricem...."
"O iş zor be baba.. Biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben..."
"Allahım, çıldıracağım... Bir de cinsel hastalıklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
"Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir; ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.
"Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya. Seni alıp gelecek. Adresini ver bakıyım..."
"Mahmutpaşa Karakolu'ndayım... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında..."
"Karakol mu?...Bi de karakola mi düştün haa? Ne yaptın?...."
"Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girmişim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralik araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım..."
Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime; adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya başlar:
"Babacığım. Sakın üzülme. Bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım..."
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır:
"Canın sağolsun be güzelim, boşveeerrr. Okul da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin...."